DUYURU !!!!

5 OCAK 2014 PAZAR GÜNÜ YAPILACAK OLAN
AİKİDO DAN SINAVINDA SORULACAK OLAN TEKNİKLER
1.DAN
1.BÖLÜM
ZAGİ ( Suwariwaza) oturarak 1-5 kyou.
Oturarak sınav heyetinin belirleyeceği ataklara veya tutuşlara karşı temel 1-5 teknik
( ikkyou, sankyou, nikyou, yongyou,gokkyou )
HANMİHANDACHİ ( tori oturur , uke ayakta ) tüm tutuş ve ataklara karşı İRİMİNAGE , KOTEGASHİ , SHİHONNAGE.
TACHİWAZA ( Ayakta ) 1-5 kyou ( ikkyou , nikyou , sankyou , yongyou , gokkyou ), İRİMİNAGE , KOTEGASHİ , SHİHONNAGE.
2.BÖLÜM
TANTOUDORİ (Kısa bıçak ukeden alma) en az 5 teknik
BOKUTOU SUBURİ : ( Sopa ile atak gösterimi ) ; SHOMEN , YOKOMEN ve KESAGAKE.
KEN SABAKİ [ Ken nage ( kılıcı elden alma ) ] en az 5 teknik.
JOU SABAKİ [ jou nage ( sopayı elden alma ) ] en az 5 teknik.
ÖZGÜN ATAKLARA 5 teknik , 1-3 temel waza.
Ken yada Jou ile ( ikkyou, nikyou , sankyou )

2.DAN
1.BÖLÜM
TOSHUHENKA ( Juuwaza ) ( serbest teknik gösterisi.)
Tüm atak ve tutuşlara serbest zamanlı Juuwaza.
AİHANMI-KATATEDORİ ( Kotsa katatemuchi ) , GYUKUHANMİ ( juntekatatemuchi ), RYOTEDORİ , SHOUMENUCHİ , YOKOMENUCHİ , TSUKİ , MOROTEDORİ , USHİRORİYOTEDORİ’ ye karşı en az 5 teknik.
2.BÖLÜM
MİNİNDORİ : ( 2 kişiye karşı ard arda teknik yapma ) serbest vuruşa sınav heyeti dur diyene kadar Ninindori gösterisi.
KEN TAİ KEN : ( kılıca karşı kılıç ) , JOU TAİ JOU ( sopaya karşı sopa ) Junte version 4 temel waza ( 1-4 ) ikkyou , nikyou , sonkyou , yonkyou .
3.DAN
1.BÖLÜM
TOSHUHENKA ( Juuwaza ) Serbest ataklı Kokuou – nage tekniği içinde olma zorunluluğu ile juuwaza gösterisi sınav heyeti dur diyene kadar.
2.BÖLÜM
TACHİDORİ ve JOUDORİ ( Kılıç ve Sopa ile ) çıplak el en az 5 teknik.
KENTAİKEN + JOUTAİJOU : 4 temel waza ikkyou , nikyou i sonkyou , younkyou .
( Kılıca karşı kılıç ) + ( Sopaya karşı sopa )
KOTSA ve SHOMENUCHİ version.

4.DAN
1.BÖLÜM
TOSHUHENKA ( Juuwaza ) : Serbest ataklı serbest teknik gösterisi. Özgün ve yeni gelişimli teknikler.
2.BÖLÜM
KASHİMA – SHİNRYU ( Kılıca karşı kılıç ) Serbest ataklı serbest tekniklerle Juuwaza en az 5 teknik olmak kaydıyla.

TANSER KILIÇ
TEKNİK KURUL BAŞKANI

FEDERASYONA DENKLİK TALEBİ İLE MÜRACAAT EDEN TÜM SPORCULAR BU SINAVA GİRMEK ZORUNDADIR
ÖĞRETMEN ÇOCUGU OLARAK BABAMIN,AİKİDO HOCALARIMIN VE TÜM ÖGRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN..

ÖĞRETMEN ÇOCUGU OLARAK BABAMIN,AİKİDO HOCALARIMIN VE TÜM ÖGRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN..


AİKİDO CAMİASINA DUYURULUR...

AİKİDO CAMİASINA DUYURULUR...

21.11.2013 PERŞEMBE GÜNÜ YAPILAN TWF YÖNETİM KURULU TOPLANTISINDA AİKİDO BRANŞI 2014 YILI YENİ KURULLARI KABUL EDİLMİŞTİR FEDERASYON SİTESİNDE EN KISA SÜREDE YAYINLANACAKTIR CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN ; ALINAN KARARLAR GEREĞİ UYGULANACAK DENETİM VE YAPTIRIMLARA MARUZ KALINMAMASI İÇİN BU UYGULAMALARA BAŞLAMADAN ÖNCE SON BİR KEZ KYU VE DAN DENKLİĞİ KARARI ALINMIŞTIR KAYIT D...IŞI BULUNAN HER AİKİDO YAPAN ARKADAŞLARIN DENKLİK İÇİN MÜRACAATLARI KAÇIRMAMASI TAVSİYE EDİLİR DENKLİK İÇİN FEDERASYON SİTESİNDE 1 ARALIKTAN İTİBAREN İLAN EDİLECEKTİR DENKLİK KYU DERECESİNDE 1. KYA KADAR; DAN DA İSE 4. DAN A KADAR DENKLİK YAPILIR. AYRICA ANTRENÖR VİZE ÜCRETİ İÇİN 200 TL YATIRILARAK SPORCU BİLGİ FORMU İLE FEDERASYONA GÖNDERİLMESİ GEREKLİDİR.BU TARİH 1 ARALIK 31 ARALIK 2013 TE SONA ERECEKTİR BİLGİLERİNİZE SUNULUR SAYGILARIMLA TANSER KILIÇ
TÜRKİYE WUSHU FEDERASYONU AİKİDO GELİŞİM SEMİNERİ VE DAN SINAVLARI!!!

TÜRKİYE WUSHU FEDERASYONU AİKİDO GELİŞİM SEMİNERİ VE DAN SINAVLARI!!!

                                TÜRKİYE WUSHU FEDERASYONU AİKİDO GELİŞİM SEMİNERİ VE DAN SINAVLARI


                                  28 Eylül, 11:00 - 29 Eylül, 17:00       Bağcılar Olimpik Spor Salonu İSTANBUL
                                    
  
        SEMİNER HOCASI SN LEMİ BAĞDATLILAR 6.DAN 
SEMİNER 11.00-11.40 ARASI BİTİMİNDE KATILIMLARI HALİNDE SPOR BAKAN YARDIMCISININ KATILIMIYLA FEDERASYON YÖNETİMİ TARAFINDAN AİKİDO ONUR DANI, HİZMET ÖDÜLÜ VE 5.DAN ADAYLARININ DİPLOMALARININ TAKDİM TÖRENİ YAPILACAKTIR SAAT 14.30 DA DAN SINAVLARINA GEÇİLECEKTİR....
Erzurum - Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde AİKİDO derslerimiz başlamıştır....

Erzurum - Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde AİKİDO derslerimiz başlamıştır....

                                                                                                                                                                    
Erzurum  Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde  AİKİDO derslerimiz başlamıştır....                                                            
Tüm eş, dost, akraba, arkadaş ve öğrencilerimin  Mübarek Ramazan Bayramını kutlar.Hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ederim.....

Tüm eş, dost, akraba, arkadaş ve öğrencilerimin Mübarek Ramazan Bayramını kutlar.Hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ederim.....


AİKİDO GELİŞİM SEMİNERİ VE DAN SINAVI

AİKİDO GELİŞİM SEMİNERİ VE DAN SINAVI

  DAN SINAVI TARİH: 8 EYLÜL 2013 PAZAR
                                    
  SEMİNER BAŞLAMA SAATİ  :  13.00
                                     
 SINAV BAŞLAMA SAATİ  :    14.00
                                    
  BİTİŞ SAATİ   : 19.00 
         
                             
YER :SATOYAMA DOJO - ÇETİBELİ-MARMARİS
                           
                             
 İRTİBAT: HÜRŞAT ERBİLGİN 05322819191 TEKNİK                                                                     KURUL ÜYESİ-ANTRENÖR 
    
    
YENİ SHODAN'IMIZ HAYIRLI OLSUN....

YENİ SHODAN'IMIZ HAYIRLI OLSUN....

    
   Ankara da yapılan Dan sınavı neticesinde Dojomuza bağlı;
                Yüksel KATRANCI  1.Dan olmuştur...Kendisini tebrik eder.Başarılarının devamını dileriz..

18/05/2013 TARİHİNDE YAPILAN KYU SINAVINDA BAŞARILI OLAN ÖĞRENCİLERİMİZİ TEBRİK EDERİZ...

18/05/2013 TARİHİNDE YAPILAN KYU SINAVINDA BAŞARILI OLAN ÖĞRENCİLERİMİZİ TEBRİK EDERİZ...

   


İBRAHİM BIYIK                          
YUSUF CEM TURAN                  
NECATİ ATAKAN ÖZYURT      
ŞAHİN ÖZYURT                        
SERAP CANSU                            
BÜŞRANUR AKMAN                
BERAT ÇAĞLAR                        
MUSTAFA TANAS
MÜMİN BIYIK






ÖNEMLİ DUYURU!!

Arkadaşlar antremanlar bayrama kadar iptal edilmiştir.15-08-2013 perşembe günü saat:19:30 da antremanlarımız başlayacaktır bütün öğrencilerimizin bilgisine...
Aikido örnek Videoları

Aikido örnek Videoları

Aikido örnek Videoları Bir aikido gösterisi veya antrenmanı izleyenler; genellikle düşmelerle ilgili sorularda sormaktadır. Sokakta aikido uygulanmak zorunda kalınırsa, karşımızdakini böyle uçar gibi yüksek düşüşler yapmak durumunda kalıp kalmayacağı merak edilmektedir.

Bir aikido gösterisinde, teknik uygulanan, bu şekilde düşerek kendisine uygulanan bir kilidi açmakta, ondan kurtulmak için yüksek düşüş yapmaktadır. Ayrıca yere fırlatma tekniklerinde de ileriye doğru düşerek hem tekniği uygulayandan uzaklaşmakta, hem de hiç yara bere almadan, adeta bir bowling topu gibi yuvarlanarak tekrar ayakları üstüne kalkabilmektedir. Düzgün düşmesini bilmeyen biri, burun üstü, kafa üstü veya biçimsiz bir şekilde düşerek ağır hasar ve yaralanmalar ile karşı karşıya kalabili

Aikidoya yeni başlayanlar için bazı tavsiyeler

Aikidoya yeni başlayanlar için bazı tavsiyeler

Aikidoya yeni başlayanlar için bazı tavsiyeler: Daha önceleri çeşitli konularda öğretmenlik ve öğrencilik yapmış biri olarak yeniden öğrenci olduğum aikido sanatında öğrenci olmakla ilgili naçizane deneyimlerimi Amerika'yı yeniden keşfetmemek adına aikidoya başlamış ya da başlamayı düşünen arkadaşlarımla paylaşmak isterim.

Sabırlı olun.
"Yapabilir miyim?" sorusuna ücretsiz deneme antrenmanlarına gelmeden cevap vermeye kalkışmayın. Bazı aikido videolarını ve bazı röportajları izleyip yanılgıya düşmeyin. Kararınızı ücretsiz deneme derslerinden sonra verin.
Aikido tabiiki özgüveni geliştirir, konsantrasyonu arttırır, kondisyon sağlar, kiloyu dengede tutar ve vücudu geliştirir ancak bazı makale ve röportajlarda aikidonun aşırı derecede abartılıp, sabaha karşı televizyonlarda gösterilen "mucizevi ürünler" gibi gösterildiğini görüyorum. Beklenti aşırı fazla olunca hayal kırıklığı da doğru oranda büyür ve yanılgıya düşüp aikidonun işe yaramadığını düşünerek bırakabilirsiniz. Bu yanılgıya düşmeyin. Unutmayın ki emeksiz yemek olmaz.
Başlangıçta derslerde gösterilen tekniklerin teoride son derece kolay ancak pratikte göründüğü kadar kolay olmadığını farkettiğinizde cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin. Sağdan yaptığınız bir hareketin aynısını soldan yapmaya kalkışınca bile işler karışabiliyor. Herkesin başına gelen bir durum bu. Sabırla çalışmaya devam edin ve tekniklerin yavaş yavaş oluşmasını keyifle izleyin. Bunu süngerin üzerine su dökmeye benzetebiliriz. Suyu birden boca edersek dökülür gider. Ama yavaş yavaş damlattığımızda sünger tüm suyu emer.
Sabırlı olun.
Bol bol aikido videoları izleyin ve makaleler okuyun. İzlediğiniz videolardaki doğru şeyleri alıp yanlışlıklardan dersler çıkarmaya çalışın. Makaleleri okurken işin felsefik ve sportif yönlerini ayrı ayrı değerlendirin. Bu sizin ayrıntıya takılıp ana hatları kaçırmanızı engelleyecektir.
İlk başladığınız ayların kıymetini bilin. Başladıktan hemen sonraki ilk aylar anne sütü gibi kıymetlidir. ilk aylarda öğrenilenler akılda daha çok yer eder.
Ancak unutmamak gerekir ki yanlış öğrenilen şeyleri düzeltmek yeni birşey öğrenmekten kat kat zordur. Bu yüzden ilk derslerde ne söyleniyorsa aynen uygulayın. Bu ilk aylarda ara vermemeye özen gösterin. Su akarken küpünüzü doldurun=)
Yaş, boy, kilo, cinsiyet gibi durumlar aikido yapmak için gerçektende kriter değildir. Aşırı derecede fıtık hastaları hariç herkesin yapabileceğini düşünüyorum.
Teknik terimleri öğrenin. Teknik terimleri öğrenmek büyük resmi görmenizi ve hakimiyet duygunuzu artırır.
Antrenmandan önce çok yemek yemeyiniz. Sıcak havalarda bir şişe su ve ufak bir havlu ile antrenmana gelmenizde fayda var.
Eğitim süresince istekliliğinizi canlı tutabilmek için konsantrasyonunuzu dikkatli kullanın. Suni gayretkeşlikten özellikle sakının.
Sabırlı olun.
Ders alacağınız dojodaki öğreticileri inceleyin. 6. dan bir aikidocu olan hocamın bileğimi kavramasından bile bazı şeyleri öğrendiğim oluyor. Ara sıra en yeni öğrencilere bile "uke"lik yapar ve bunun ne kadar faydalı birşey olduğuna bizzat şahidim. Gerçekten bu sanatı/sporu bilen biri ile çalıştığınızda farkı farkediyorsunuz. Öğreticinize saygıda kusur etmeyin.
Ukemiye (Düşme) önem verin. İyi düşmeyi bilmenin faydaları saymakla bitmez. İlk antrenmanlarda kaçınılmaz olarak bazı sakatlıklar ve incinmeler olabilir. Kas gevşetici kremler ve hapları dikkatli bir biçimde kullanın. Eklem zedelenmelerinde çalıştığınız arkadaşınıza bu sakatlığınızı belirtmeyi unutmayın.
Kıyafetlerinizin (dogi) temizliğine ve güzel kokmasına dikkat edin. Antrenman sonrası havalandırmayı unutmayın. Kişisel temizliğinize özen gösterin.
Sabırlı olun.
En başlarda sürekli "Kendinizi kasmayın" sözünü duyacaksınız. Bazen aşırı kastığınızı bazende kendinizi gereksiz yere yere attığınızı duyacaksınız. Bu gerçektende ayarlanması oldukça zor bir durum. Yaşlı, genç, çocuk, uzun, kısa, iri yapılı, minyon, bay, bayan, vs. türlü türlü kişilerle çalışarak karşınızdakine uyum sağlamaya çalışın. Karşınızdakine uyum sağlamak ve karşınızdakine göre "sert" veya "yumuşak" olmayı öğrenmeninde aikidonun bir parçası olduğunu unutmayın.
"Sokakta işe yarar mı?" sorusuna çok takılmayın ve çalışmanıza bakın. Emin olun aikido sokakta da işe yarar.
"Sabırlı olun" demiş miydim?


Sensei’nin Dojo Kuralları

Sensei’nin Dojo Kuralları

DOJO KURALLARI

O-Sensei’nin Dojo Kuralları
• Aikido, bir vuruşta ölümü ve kalımı belirler. Bu yüzden, öğrenciler eğitmenin öğrettiklerini dikkatlice izlemeli, kimin en güçlü olduğunu görmek için yarışmamalıdırlar. Aikido’da yarış, kavga ve müsabaka yoktur.

• Aikido, insanın çok sayıda düşman ile nasıl baş edebileceğini öğreten bir savaş sanatıdır.. Öğrenciler, kendilerini yalnızca önden değil, tüm taraflardan ve arkadan gelecek saldırılara karşı da uyanık olmaya eğitmelidirler.

• Çalışmalar, her zaman hoş ve neşeli bir havada sürdürülmelidir.

• Hoca, sanatın yalnızca küçük bir yönünü öğretir. Onun türlü uygulamaları, herbir öğrenci tarafından, kesintisiz çalışma ve alıştırma yoluyla keşfedilmelidir.

• Günlük çalışmalara önce bedeninizi hareket ettirerek başlayın ve sonra daha yoğun çalışmalara geçin. Bedeninizi doğal olmayan bir biçimde ya da akıldışı bir biçimde zorlamayın.
Aikido Dan Seviyeleri ve Anlamları

Aikido Dan Seviyeleri ve Anlamları

Aikido Dan Seviyeleri ve Anlamları

SHODAN (1. Dan)
SHO başlangıçtır, başlayandır. Beden sonunda emirlere cevap vermeye, teknikler şekil kazanmaya başlamış olmalıdır. Aikido’nun ne olduğu hakkında fikir edinilmeye başlanılmıştır. O halde, aikido çalışmalarına, gerekli yavaşlıkta, özenle, kesinliğe dikkat ederek devam etmek, çabalamak, uğraşmak gerekir.

NIDAN (2. Dan)
1.Dan’da istenilenlere, yüksek seviyede bir zihinsel azimle beraber aynı anda gözlemlenebilecek hız ve güç eklenir. Bu, öğrencide sanki bir nevi ilerlemişlik, gelişmişlik hissiyle kendini belli eder. Sınav kurulu, bu gelişimi, tekniklerin şekilsel olarak kavranılmasını ve çalışmanın istikametini de dikkate alarak değerlendirmelidir.

SANDAN (3. Dan)
Bu seviye, KOKYU RYOKU kavramının anlaşılmasının başlangıç aşamasıdır. Aikido’nun ruhsal boyutuna giriş aşaması. İncelik, ustalık, hareketlerde netlik ve tekniklerde etkililik ortaya çıkmaya başlamıştır. Yeni başlayanlara öğretmenlik etmeye başlanabilecek seviyeye gelinmiştir.

YONDAN (4. Dan)
Teknik olarak ileri olan bu seviyede, teknikleri oluşturan unsurlar sezinlenmeye başlanmıştır. Usta’nın yerine arada sırada ders verilebilir.

GODAN (5. Dan)
Tekniğin dış görüntüsüyle sınırlı kalmadan, teknik şekillerden sıyrılarak, -ama zihne ve ilkelere bağlı kalarak,- sanat kendini göstermeye başlar. Durumlara karşı, yeni teknik çözümler ortaya çıkar.

ROKUDAN (6. Dan)
Teknik göz alıcı, hareketler akıcı ve güçlüdür. Seyredene gerçekliğini ispat eder. Güç ve fiziksel serbestlik, -tıpkı zihinsel durulukta olduğu gibi,- hareketin içinde birleşir ve aynı zamanda kendisini günlük hayatta da hissettirir.

NANADAN (7. Dan)
Varlık, yanılsamalardan arınır ve gerçek doğası içinde yeniden doğar: gerçek Ben’i ortaya koyar. Her çeşit bağlılıklardan sıyrılıp, özgürce, burada ve şimdi yaşamanın zevkinin farkına varır.

HACHIDAN (8. Dan)
Hayatın ve ölümün ötesinde zihin açıktır: Zıtlıkları uzlaştırabilme yetisine sahip, düşmansız, kendisiyle barışıktır. Rakipsiz, mücadelesiz, tek ve mutlak galiptir. Ayak bağı olmaksızın özgürdür, özgürlüğünün içinde serbesttir. Büyük Usta şöyle söylüyordu: “Düşmanın karşısında, fazladan hiçbir şey yapmaya gerek duymadan karşısında ayakta durmam yeter.” Hayat görüşü bütünle uyum içindedir. Ancak bu aşama yolun sonu değildir, zira en saf su bile bataklıkta bulanır; ilk adımını atan Başlangıç Zihini’ni hiçbir koşulda unutmamak gerekir.
Aikido teknikleri basit, doğal ve son derece etkilidir.

Aikido teknikleri basit, doğal ve son derece etkilidir.

Aikido Nedir ?

Savaş sanatları, çok uzun bir zamandan beri insanlar tarafından yapılmaktadır. Kendini savunma ihtiyacından doğmakla birlikte, başka insanlara ve topluluklara saldırmak, onları baskı altına almak için de kullanılır olmuştur. Ateşli silahlardan önce sopa, kılıç, bıçak, balta, mızrak, gürz, ok ve hatta bazı tarım aletleri silah olarak kullanılmıştır. İlk çağlardan başlayarak yağma ve talan ekonomisine dayalı kabile, kabile konfederasyonları ve krallıklar; hem başka halklara hem de kendi halklarına, bu silahları kullanarak şiddet uygulamışlardır. Hatta bu "şiddete tapma" o dereceye varmıştır ki; başta Roma İmparatorluğu olmak üzere bazı despotik krallıklarda, gladyatör denilen köleler, zevk için arenalarda dövüştürülmüş, yaralanıp yere düşenin rakibi tarafından öldürülmesi için seyirciler tarafından tezahürat yapılmış; bir gün belkide aynı kaderi paylaşacağı savunmasız kardeşini öldürünce de, sadist bir uğultuyla alkışlanmıştır.

Günümüzde de profesyonel boks, kick-boks gibi sporlar yoluyla insanlar vahşi duygularını tatmin etmek, ticari kazanç sağlamak, bahis oynatmak gibi yöntemlerle sporu kumar konusu yapmak yaygındır.

Çağdaş köleler diyebileceğimiz bu sporcular, modern arenadan spor salonları veya stadyumlardaki ringlerde dövüştürülmekte; bunun sonucu bazıları yaşamını yitirmekte, bazıları sakat kalmakta bazıları da Muhammed Ali Clay gibi parkinson hastalığına yakalanmaktadırlar.

Ancak ilk çağlarda bile bu her zaman böyle gitmemiş; Spartaküs adında bir gladyatör köle bunlara karşı çıkmış; diğer köleleri örgütleyerek bir köle ordusu kurmuştur. İlkel silahlara sahip olmalarına karşın, güçlü Roma ordusunu birkaç kez yenmişlerdir. Ancak sonunda yenilmişler ve bu haklı isyanlarının bedelini tümünün çarmıha gerilmesiyle ödemişlerdir. Bu; zeka ve taktiğin, güçlü saldırganları bile altedebileceğini gösterir.

Yağma ve talan savaşları Ortaçağdada sürmüş; ateşli silahların bulunmasıyla çok daha kitlesel ve acımasız bir biçime dönüşmüştür. Tüm Amerika kıtası, Afrika, Orta Doğu, Güney ve Güneydoğu Asya sömürgecilik yoluyla köleleştirilmiştir. Bunun sonucu "modern" çağda, "uygar" ülkelerin yolaçtığı Dünya Savaşları çıkmış; atom bombası gibi, birkaç saniyede yüzbinlerce insanın ölümüne ve daha fazlasının sakat kalmasına yol açan silahlar "geliştirilmiştir".

İhtiras,acımasızlık ve bencillik, şiddeti araç olarak kullanarak insanlığa büyük yıkımlar getirmiş; milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Şiddete, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı koymak herkesin doğal hakkıdır.

Savunma sanatlarının Japonya kökenli olanları, ortaçağda göreceli olarak dar bir toprak parçası üzerinde, derebeyliklere bölünmüş kalabalık bir nüfusun birbirleri ile savaşması sonucu gelişmiştir. Ancak 19. yüzyıl sonuna doğru, modern devletin kurulmaya başlanması, feodal derebeyliklerin tasfiye edilmesi, silah taşımanın yasaklanması ile silahsız savunma sanatları dahada gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlamıştır.

Aikido, Morihei Ueshiba (1883-1969) tarafından oluşturulmuştur. Zayıf ve ufak tefek olduğu için küçük yaşlarda, ailesi tarafından savunma sanatlarına yönlendirilmiş, o sıralar Japonya'da yapılan bir çok savunma sanatını yıllarca aralıksız çalışmıştır. Bütün bu birikimlerini aklın süzgecinden geçirerek, 1925 yılından itibaren Aikido'yu oluşturarak dojosunda çalıştırmaya başlamıştır. Yıllar boyunca hem Aikidoyu geliştirmiş hem de bir çok öğrenci yetiştirmiştir.

İlk zamanlar Aikido dar bir çevrede yayılmış, 2. Dünya savaşı sonrası, Japonya'daki Amerikan işgalinde tüm savaş sanatları gibi yasaklanmıştır. Amerikan işgali sonrası, Japonya'da yeniden yaygınlaşmaya başlamıştır. 1950'lerin sonu 1960'ların başından itibaren Japonya dışına yayılmaya başlamıştır. Önceleri ABD ve Avrupa'da tanınmış daha sonraki yıllarda dünyanın geri kalan ülkelerinde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Türkiye'de ise 1980'lerin ortalarından itibaren tanınmaya başlamıştır.

Aikido; kişinin kendisiyle barışık; doğal ve sosyal çevresiyle “uyum” içinde yaşamasının yoludur.
İç ve dış çatışmalardan uzak, “uyum” içinde bir yaşam için öncelikle kişinin kendi ürünü olan hayali/marazi düşmanlarıyla yüzleşip hesaplaşması gerekir…
Bu sanal düşmanlar genelde güven eksiği ya da yokluğundan kaynaklanan kişinin korkuları, endişeleri, panikleri ile ego’sudur.
Şayet kişi, sanal düşmanları ile yüzleşip hesaplaşmaktan kaçınır, ya da onlar karşısında acze düşerse; yaşamına büyük ölçüde korku, endişe, panikleri ile ego’su egemen olur… Ve neticede o; ya içi,ne kapanık, sinik; ya da kaba-saba, hoyrat, kavgacı bir kişilik olur… Yalnız her iki kişiliğin de ortak paydaları asosyal olmalarıdır.
İşte aikido, kişinin kendisiyle barışık, doğal ve sosyal çevresiyle “uyum” içinde yaşamasının önündeki engelleri kaldırarak onu toplumun içine çeker; sosyalleşmesine yardımcı olur. Bu yüzdendir ki aikidoya aynı zamanda “uyum yolu” denir.

* * *

Tüm bu kazanımların dışında aikidonun soylu bir amacı daha vardır: “Evrensel Barış”
“Evrensel Barış”ın yolu sevgiden geçer.
“Sevgi” her şeyin koruyucu Tanrısıdır; onsuz hiç bir şey olmaz. Aikido “sevginin gerçekleşmesidir” der aikidonun kurucusu M.Ueshiba.
Tanrı’nın sevgisi yalnız insanları değil tüm varlıkları kavrar. Çünkü var olan her şey aynı “Ulu Mimar” tarafından aynı kozmik maddeden yaratılmıştır. O halde hepimiz “Özde Bir”iz… Aynı evrensel yasalara tabi olmanın yanında aynı kozmik kaderi paylaşmaktayız; yani hepimiz ölümlüyüz.

Bu evrensel gerçeği biliyor olmalı ki, kızılderili reisi, yaklaşık iki asır evvel beyaz adama, “Toprağa tüküren (aslında toprağa değil) kendi yüzünü tükürmüştür” der. Keza bir aikido ustasının, insanın kendini ziyan etmesini evrenin bir parçasını ziyan etmekle; başkasına zarar vermesini de kendisine zarar vermekle eşdeğer tutması aynı evrensel gerçeğin başka bir açıdan veciz bir ifadesidir.

İşte bu “Özde bir”, “Kaderde bir” olma duygu ve düşüncesi bizi var olan her şeye saygı duyup onları sevmeye götürür.
Aikidonun kendisini “Barış, sevgi ve kardeşlik sporu” olarak deklare etmesinin ardındaki soylu felsefenin dayanağı işte bu duygu ve düşüncedir.
Görüldüğü üzere insana, doğaya/evrene bakışıyla aikido yetkin bir dünya görüşü, bir öğretidir.

Yaşama hakkı hakların en kutsalıdır. Bu kutsal hakka yönelik bir saldırı olduğunda aikido kişinin kendini savunmasını bir hak olarak görür. Yalnız, bu hakkı kullanırken “başkalarının maddi ve manevi bütünlüğüne zarar verme” yi ahlak dışı bulur…

Aikido teknikleri basit, doğal ve son derece etkilidir. Yalnız bu teknikleri gerektiğinde hayata geçirmek için kişinin büyük bir istek ve sabırla çalışmak gerekir.
Böyle bir çalışma sonucu gelinen nokta heyecan vericidir. Çünkü kişinin kendine güveni artmış, insanlarla iletişim kurmaya, olay ve olgulara çok daha mantıklı ve gerçekçi bakmaya; sorunlarını ise barışçı yöntemlerle çözmeye başlamış… Dahası, dingin bir ruh haline kavuşmuşmanın yanında, bazı bedensel rahatsızlıklarından da kurtulmuştur.
Tüm bu olumlu değişime ve gelişmelerden dolayıdır ki bazı aikidocular hayatlarına; “Aikido’dan önce; Aikido’dan sonra” diye milat biçerler.

Aikido candan bir arkadaş, gerçek bir dosttur; karşılık beklemeden verir.

Aikido, saldırının türüne, hızına ve yönüne göre karşılık vermelidir. Saldırganı hareket halindeyken denetim altına alabilirseniz; onun dengesini bozup yönlendirerek yerde kilitleyebilir veya yere fırlatabilirsiniz. Eğer saldırgan size saldırdığında ikiniz de hareketsizseniz, örneğin beklemediğiniz anda arkanızdan yaklaşıp sarılmışsa, yine dengesini bozup etkisiz hale getirmelisiniz. Saldrgana göre zayıf, çelimsiz biri bile kendinden iri ve güçlü birini etkisiz duruma getirebilmelidir. Bunun için bizim dengemizin sağlam, saldırganın dengesinin bozuk olması gerekir. Yoksa bizden iri ve güçlü biriyle başa çıkmak çok zordur. Hareket halindeki bir saldırganın dengesini bozmak, denetim altına almak ve yönlendirmek, duran bir saldırgana göre daha kolaydır. Saldırı başladığı anda onu yönlendirip, dengesini bozup yerde kilitlemek veya yere fırlatmak en mantıklı yoldur.

Buna bağlı olarak, yaklaşmakta olan bir saldırıyı, örneğin bileğimize doğru gelmekte olan bir eli, gittiği yöne veya yana doğru yönlendirip uzatabilrsek dengesini bozmuş oluruz. Dengesi bozulan biri ayaklarıyla yerden yeteri kadar güç alamayacağı için; direnmesi, karşı koyması, kendini toparlaması daha güç olacaktır.

Teknikler; aralıklı, aşamalar biçiminde değil tek hareket halinde akıcı halde yapılmalıdır. Duraklamalar yavaşlamalar karşı tarafa toparlanma, karşı koyma fırsatı verir. Deyim yerindeyse teknikler vuruş gibi yapılmalıdır.

Gerçek yaşamda teknik uygulanan kişi kurtulmaya çalışacağı için, tekniği uygulama sürecince boşluk ve gevşeklik olmamalı; teknik herhangi bir açık vermeden oturtulmalıdır. Örneğin saldırganı koluna veya bileğine teknik uygularken, onun diğer elinin veya tekmesinin ve hatta kafa vuruşunun bize ulaşamayacağı bir duruma getirilmesi gerekir.

Teknikleri tüm vücudumuzu kullanarak yapmalıyız. Sözgelimi karşımızdakinin kolunu yere bastırıyorsak; yalnız kolgücümüzle değil, tüm vücudumuzla yüklenmeliyiz. Zaten dengesi bozuk olan saldırganın tek koluna karşı bizim tüm vücudumuz devrede olmalıdır. İtmeli, çekmeli veya kilitleme tekniklerinde tüm vücut kullanılmalı; bazı tekniklerde deyim yerindeyse tüm vücutla saldırgana çarpılmalıdır.

Yukarıda anlatılanlar yalnızca bir fikir vermek amacındadır. Yoksa teknikler bizzat çalışarak ve sürekli tekrar yaparak gelişir. Teknikler sürekli sorgulanmalı, aklın süzgecinden geçirilmeli, daha hızlı, daha etkili, daha dengeli, daha akıcı nasıl yapılır diye kafa yorulmalıdır. Kafamızın yatmadığı hiçbirşey kabul edilmemelidir. Bu konuda rehberimiz, kişisel deneyimlerimiz, mantığımız ve elbette bilimsellik olmalıdır.


Bir aikido gösterisi veya antrenmanı izleyenler; genellikle düşmelerle ilgili sorularda sormaktadır. Sokakta aikido uygulanmak zorunda kalınırsa, karşımızdakini böyle uçar gibi yüksek düşüşler yapmak durumunda kalıp kalmayacağı merak edilmektedir.

Bir aikido gösterisinde, teknik uygulanan, bu şekilde düşerek kendisine uygulanan bir kilidi açmakta, ondan kurtulmak için yüksek düşüş yapmaktadır. Ayrıca yere fırlatma tekniklerinde de ileriye doğru düşerek hem tekniği uygulayandan uzaklaşmakta, hem de hiç yara bere almadan, adeta bir bowling topu gibi yuvarlanarak tekrar ayakları üstüne kalkabilmektedir. Düzgün düşmesini bilmeyen biri, burun üstü, kafa üstü veya biçimsiz bir şekilde düşerek ağır hasar ve yaralanmalar ile karşı karşıya kalabilir.

Aikidonun içine bir takım mantık dışı, bilim dışı veya abartılmış unsurlar katılmak istenmektedir. Japon şinto inancının bazı ritüelleri sanki aikidonun vazgeçilmez ögeleriymiş gibi dayatılmaktadır. Bunlardan "ki gücü" kavramıdır. "ki gücü" özetle göbeğimizin dört parmak altında "merkezimizden" (hara) çıkan bir "içsel kudret" olarak tanımlanmaktadır. Şinto inancının bir parçası olan bu kavram, bazı çevrelerce savunma sanatlarının olmazsa olmaz koşulu olarak bellenmektedir. "Merkezimizden" çıkan bu gücün, bir takım olağanüstü etkilere yol açtığı öne sürülmektedir. Teknikleri uygularken, kaslarımızı hiç kullanmadan, hatta hiç kuvvet harcamadan hareket etmemiz gerektiği; kendiliğinden, doğal olarak ortaya çıkan "ki gücünün" arzu edilen sonuçlara fazlası ile ulaşmamıza sağlayacağı öne sürülmektedir. Parmaklarımızın ucundan yayılarak vücudumuzu terk eden bu gücün, saldırgana hiç dokunmadan bile onu devirebileceği, yıllardır çekilen bazı vücut ağrılarının, iki üç dakikalık bir parmak teması ile iyileştirebilece ği vs. gibi özelliklere sahip olduğunu iddia edenler bile vardır.

Kendini savunurken sakin soğukkanlı olmak, vücudu aşırı kasmamak elbette gereklidir. Ancak bunun yalnızca bir takım metafizik güçlerle sağlanabileceğini ileri sürmek,Şinto ve bunun gibi inançlara körü körüne bağlanarak olur.

Bu inançtan olmayan bazıları ise, aikido'ya bir "gizem" katarak onu cazip edici hale getirmek; kendisinde de böyle doğaüstü güçler olduğunun öne sürerek, onunla çalışmaya başlayacak olanların da, bir süre sonra bu gücü kullanabilme yetisi kazanabileceğini vaat etmektedirler. Bu gibi bilim-dışı kavram ve tutumlara karşı konulmalıdır.
Bölüm IV.

Bu tür "yumuşak" aikido, izleyenler tarafından haklı olarak inandırıcı ve gerçekçi bulunmamakta, hatta aikidonun bazı kişilerce "uzakdoğu balesi" diye bile nitelendirilmesine yol açmaktadır.

Bunda bu tür aikidoyu icra-i sanat eyleyen "hocaların" sorumluluğu olduğu gibi onlarla çalışıp, gördüklerini ve yaptıklarını sorgulamayan "talebelerin" de en az onlar kadar sorumluluğu vardır.

"Aikido spor değil sanattır" gibi sözler de bu gibi tutumlara bir diğer örnektir. "Biz maraton koşmayacağız, halter kaldırmayacağız" gibi cümlelerle savunmaya geçmektedirler.

Aikido bir sanattır; ama bir savunma sporu sanatıdır. Müsabakası olmaması onu bir savunma sporu olmaktan çıkarmamalıdır. Bu yüzden kuşak sınavları ciddi olmalı, insanlar müsabakaya hazırlanır gibi sınava hazırlanmalıdır. En üst "dan" lar için bile ciddi sınavlar yapılmalıdır. Belirli bir dan derecesinden sonra sınav yapılmayınca, insanlar fiili olarak aikido yapmamaktadır. Sınav olmayınca, müsabaka olmayınca, denetim olmayınca bazıları arasıra şeklen antrenmana çıkmakta, "süresi" dolunca "dan" ı yükseltilmektedir. Bunun sonucu, internette birtakım çabuk yorulan göbekli "hocaların" gösterileri arz-ı endam etmektedir.

Kuşak derecelerinin hak edilmesinde; ciddi sınavlar, emek, alınteri, sabır, azim, özveri (fedakarlık), dayanışma yani aikido bilgi ve becerisi değil de; başka unsurlar etken olursa; bu adalete, hakkaniyete ve spor ahlakına aykırı olur. Hak edilmeyen bir mertebeyi veren kadar talep edip alan da ahlakdışı davranmış olur. Bunlar onurlu davranışlar değildir. Seviyeyi düşürür yozlaşmaya yol açar.

"Herşey minderde belirlenmelidir." Aksi takdirde kuşak dereceleri rüşvetle alınmış-verilmiş olur. Bu da birtakım yüksek ahlaki değerlere sahip olması gereken aikidonun, ticari meta haline getirilmesine, çıkar ve kazanç kapısı olarak görülmesine yol açar. Buna kılıf olarak da "ekmek parası", "emeğin karşılığı" gibi laflar edilmektedir. Aikido; amatör bir spordur. Aikidocunun başka mesleği ve geliri olmalıdır. Aikidoculuk diye bir meslek yoktur.

Bir baltaya sap olamamış, işsiz güçsüz bir takım asalaklar; her nasılsa elde ettikleri diplomalarla bir yerlerde sözüm ona aikido öğretmektedirler. Yüksek ücretler talep etmekte, kuşak sınavlarından yüksek paralar (haraçlar) alıp, haketmeyenlere para karşılığı kuşak vermektedirler.

Dolayısıyla aikido adı altında, bir takım sahtekarlar ve şarlatanlar tarafından tuhaf şeyler yapılmakta, bu da aikidonun yanlış tanınmasına ve prestij yitirmesine yol açmaktadır. Bu aikidonun en büyük sorunudur ve mutlaka çözümlenmek zorundadır.


Eğitim programımıza  katıldığınız için teşekkür ederim hoş geldiniz....

Eğitim programımıza katıldığınız için teşekkür ederim hoş geldiniz....



Ertuğrul Çakmak (2.Dan) (2.Kademe Antrenör)



2006 yılından itibaren  Erzurum Aikido Kulübü olarak Aikido çalışmaları yürütülmeye  başlanmıştır.  Derslerimiz  TWF bağlı  (2.Dan)(2.Kademe Antrenör) Ertuğrul Çakmak  tarafından yürütülmektedir. Belirli periyotlarda TWF Teknik Kurul Başk.Tanser Kılıç Hocamız veya görevlendirdiği hocalar seminerler vererek derslerimize katkıda bulunmaktadırlar.

Erzurum Aikido Kulübü "TÜRKİYE WUSHU FEDERASYONU" çatısı altında bir okul olarak faaliyet göstermektedir. Ayrıca, Türkiyede Aikido spor branşına ait bir federasyon henüz oluşmadığından,  Türkiye Wushu Federasyonu’na bağlı olarak resmi işlemler yürütülmekte ve Eğitmenimiz Wushu Federasyonu Aikido Antrenörü’dür.


Aikido da fiziksel güçten daha fazlasıdır sanattır

Aikido da fiziksel güçten daha fazlasıdır sanattır

Aikido iyi vücut hareketleri, atar ve eklem Vucutta bulunan kilit noktaları vurgulayan kendini savunma sanatıdır. Düzgün Aikido kullanırken, şiddet saldırganlık hızlı ve temiz bir nedenle kendini savunma etkili yaralanma maruz kalmadan mümkün olduğu nötralize edilebilir.


Aikido da, fiziksel bir sanat daha fazladır. Teknikleri içine felsefe, psikoloji, ve dinamik unsurları dokunur. Bu yaşam enerjisi, birleştiren bir yaşam biçimi olan ki , kişinin çevre ile uyum içinde olmanın bir yolu ve kendi içinde merkezli. Zihinsel hem de fiziksel - en yüksek seviyelerde, bu geliştirme, entegrasyon, ve kişinin güçlerin tüm kullanımı için etkili bir disiplindir.
Erzurum Aikido Spor Külübü

Erzurum Aikido Spor Külübü


Aikidō ([aikidoː], Japonca: 合気道) bir "modern Japon savaş sanatı" (Japonca: 現代武道 gendai budō) dır. Japonya'daki diğer savaş sanatları gibi aikido sadece kendini korumak için değil, aynı zamanda ruhsal gelişim için de bir öğretidir.
Aikido adı üç kanjiden oluşmaktadır:
合 ai (birleşme, uyum)
気 ki (veya çi)(yaşam gücü, ruh)
道 dō (yol)
Bir bütün olarak da anlamı "yaşam gücüyle bütünleşme yolu"dur. Aikidonun felsefesi insanın kendi yaşam gücünü geliştirmekten ibarettir. Yaşam gücünü geliştirmek, ama kazanım ile veya yenilgi ile bağlanmamaktır. Aikido öğrencilerine aikidoka denir. Aikidonun savaş sanatı olarak ortaya çıkışı 1930-1960 yıllarına rastlar. Aikidonun kurucusu ve ilk hocası (bilindiği adıyla Ōsensei) Morihei Ueshiba (1883-1969)'dır. Teknik anlamda aikidonun temelinde yatan savaş sanatları daitō-ryū aiki-jūjutsu ve kenjutsudur.

Aikido eğitimlerinde üç tip silahın eğitimi temeldir. Bunlar jo, bokken, tantodur. Aikido, belirli teorik ve pratik bilgileri içinde barındırır. Teorinin ve pratiğin iç içe geçtiği yer ise antrenman yeri, yani dojodur.
Genelde aikido bir saldırı sanatı değil, bir savunma sanatı olarak anılır. Ancak bu yetersiz bir tanımlamadır. Aikido geleneksel Japon budosunun bir örneğidir. Budo, kelime anlamıyla mızrağı durdurmak anlamına gelirken içeriği savaşçının yolunu kapsar. Budo kelimesinin karşılığı olarak savaş sanatı (martial arts) kullanılabilir. Savaş sanatı, "budo"yu en yakın ifade eden kavram olabilir. Savunma ve saldırı kavramları, savaş sanatının stratejileridir. Savaşçı savunmayı, saldırıya karşı bir tepki olarak değil, bir strateji olarak kullanır ve bir stratejinin diğerine önceliği yoktur. Önemli olan doğru zamanda doğru stratejiyi kullanabilmektir. Aikido, bu stratejileri ve kullanımlarını öğretir. Aikido farkındalık, zamanlama ve tekniksel bütünlüğü içerir. Çalışan kişiye kazandırdıklarının en başında farkındalık ve duruma uyum sağlayıp ona uygun olan reaksiyonu verme yetisidir.
Bununla birlikte Aikido modern ve geleneksel olarak ikiye ayrılmıştır. Modern aikido daha çok Avrupa'ya uygun hâle getirilmiş hâli olmakla birlikte geleneksel aikido (iwama ryu) hâlâ köklerini korumakta ve kaynağından ilk çıktığı gibi devam etmektedir.